İletişimin uzun uzun bilimsel açıklamalı tanımı bir yana bence, bir insanın ‘sağlıklı’ kendine güvenini, saygı ve sevgisini özellikle 2 durumdaki iletişim dili net bir biçimde ortaya koyar.
1-Sorun durumunda kullandığı dil,
2-Başarı, takdir durumunda kullandığı dil.
Sizin iletişim Diliniz Hangisi?
Diyelim ki sevdiğiniz bir insanla tartışıyorsunuz. Konunun ne olduğu, kimin haklı olduğu önemli değil. Nasıl tartışırsınız? Haklı olduğunuza inanıyorsanız takındığınız tutum nasıldır? Peki haksız olduğunuzu anladıysanız ne yaparsınız?
Sözel yeteneğinizi ustalıkla kullanır, haklı olma nedenlerinizi sıraladığınız bir iletişime mi girersiniz? Yoksa susup, çekmeceyi hızla kapatıp kalemi masaya mı atarsınız? Gözü dolanlardan olmayasınız? Karşı tarafın haklılığını hemen kabul edip, mesele uzamasın diye çaba gösterenlerden de olabilirsiniz?
Duygusal İlişkilerde Negatif Durumlardaki Sağlıksız İletişim Dili
Ebeveyn çocuk, kardeş, dost, eş, sevgili gibi duygusal ilişkilerinde, negatif durumlarda genel anlamıyla sağlıksız 4 tip iletişim dili vardır.
1-Yatıştırıcı dil. Özetle; ‘O önemli’ anlayışının yansıdığı dil.
2-Suçlayıcı dil. Özetle; ‘ Ben önemliyim’ anlayışının yansıdığı dil.
3-Hesapçı dil. Özetle; ‘Aşırı mantıklı, duyguları yok sayan’ anlayışın yansıdığı dil.
4-İlgisiz-dağınık dil. Özetle; ‘Amann, boş ver’ yaklaşımıyla yüzeysel bağlar kurduğu için dikkati tartışmada da paylaşmada da kolayca dağılan ilgisiz anlayışın yansıdığı dil.
Duygusal İlişkilerde Sağlıksız Savunma Stratejileri
Psikolojik açıdan sağlıksız insanlar, herhangi bir duygusal ilişkide herhangi bir negatif durumla karşılaştığında yukarıda açıkladığım 4 dilden birini seçme eğilimindedir. Bazen ‘ortaya karışık’ konduğu durumlar olsa da asal tutum bu dördünden biridir daima. Ve aynı şekilde tüm sağlıksızlıklarıyla negatif bir durumda başa çıkmak için de 3 ana savunma stratejisinden birine yönelirler.
1-Rıza gösterme
2-Saldırganlık
3-Geri çekilme
Hem sağlıksız iletişim dili hem de sağlıksız savunma stratejileri küçük yaşta öğrenilir. Otomatiğe bağlanır ve yetişkin yaşama ulaşıldığında olağanlaşıp sıradanlaşır. Elbette sözel olmayan mimik, davranışları da iletişim dilinin bir parçası olarak eklemeliyim. Diliyle ‘kabul edip’, kolları göğsünde birleştirilmiş ve suratı düşük bir insan, diliyle söylediği şeyi ‘gerçekten’ kabul etmiş olamaz olamaz değil mi?
Kendine Güvenen ve Saygı Duyup Seven İnsanın İletişim Dili ve Stratejisi
Bir insan kendisine güveniyor ve seviyorsa her şeyden evvel şunu bilir: ‘Sorun değil, sorunla başa çıkma tarzı önemlidir.’ Bu temel bilmeye ek olarak şunların da bilincindedir.
1-Düşük farkındalık
2-Düşük özsaygı
3-Düşük öz sevgi
tüm çatışma durumlarındaki sorunların ana kaynağıdır.
Üstelik sadece çatışmalı negatif durumlarda değil bir başarı ya da beğeni karşısındaki ‘takdir’i kabul etmede de kendine güvene, saygıya ve sevmeye göre verilen reaksiyon değişir.
Kendisine güveni ve saygısı, sevgisi gelişmiş insan eleştiriyi de takdiri de doğal kabul eder. Takdiri teşekkürle kabul eder, eleştiriyi sakince dinler, itiraz edecekse eder. Kabul edecekse de eder. Kendine güvenmeyen ama şişik egolu yani güvenirmiş gibi gözükenler ise başarı karşısında ‘Nasıl başardım ama demiştim. Oh, oh’, diye gezer ortada. Eleştiri mi? Aman diyeyim şişik egolu bir insanın eleştiriyi kabul etmesi ne mümkün?
İşte tüm bu nedenlerle hanımlar beyler:
-Kiminle tartışıyorsunuz? Tartıştığınız insan sizin için ne kadar önemli? Konunun sizin için taşıdığı değer nedir?
-Temel iletişim diliniz hangisi?
-Temel başa çıkma stratejiniz ne?
-Dilin ve stratejinin ne denli farkındasınız? Bilinçsiz çocukluk çağından gelen öğrenmelere mi dayanıyor temelleri? Yoksa farkındalıklı bir seçime mi?
Sorularına cevap vermeden hiçbir çatışmaya girmemenizi öneririm.