Helleborus bitkisi olağanüstü güzellikteki bir çiçektir. Düğün çiçeğigiller familyasından gelir ve dünyada yirmi türü, Türkiye’de ise iki türü vardır. Büyülü bir güzelliği olan helleborus zehirlidir. Yunanca, öldüren yiyecek anlamındadır. Zehrin öldürücülüğe varabilen etkisi birçok hurafeye de yol açmıştır. Örneğin tüm düğümleri çözen İskender’in ölüm döşeğinde gösterdiği belirtiler helleborusun etkilerine benzediğinden, bu olağanüstü güzellikteki çiçekten elde edilen zehirle öldürüldüğü rivayet edilir.
Herakles, Kıskançlık ve Nefret
12 zorlu hatta imkansız görevi başaran Herakles’in ( Roma Mitolojisinde Herkül ) kıskançlık ve nefretten kurtulamayan Hera yüzünden, üstüne yapışan delilik gömleğini giyip delirmesinin, bu bitkiyle tedavi edildiğine inanılır. Hım, ne dedim ben? Tedavi mi? Hani öldürücüydü helleborus çiçeği? Öldürücülüğe varabilen bir etkisi var, dedim:) Tüm ilaçlar, kimyasal ve bitkisel karışımlar gibi doz, bu çiçekte de önemlidir. Tıpkı insana özgü negatif duygularda olduğu gibi.
Dante ve 7 Temel Günah
‘Olympos Tanrılarının bile içinde olan duyguların, zavallı ölümlü bizlerin içinde olmasında daha doğal ne olabilir ki?’ derseniz, hak veririm size. Ama eklerim de: ‘Hangi oranda? Ve ne kadar süreyle? Nasıl yansıyarak? Neye dönüşerek?’
Herakles’in delirmesine yol açan Zeus’un karısı Hera, neden kocasını sorumlu tutmamıştır da aldatmadan doğan çocuk olan Herakles’i sorumlu tutmuş ve kıskançlığını, nefretini Herakles’e kusa kusa sonunda delirtmiştir. Oysa Zeus’tan ayrılabilirdi ya da ne bileyim günümüzde kimi kadın ve erkeklerin yaptığı gibi görmezden gelebilirdi. Dünyanın en güçlüsü de olsa, çocuğun ne günahı var? Öyle değil mi?
Sonuç itibariyle, kıskançlık ve nefret insani duygulardır. Dante’nin İlahi Komedyası’nda yazdığı açgözlülük, oburluk, şehvet, gurur ve tembellik gibi. (Şehvet düşkünlüğünü, sekse bağlamayın hemen lütfen. Örneğin insanı yok sayıp, sadece başarı odaklı olmak da bir çeşit şehvettir.) Dante temel aldığı 7 günah aracılığıyla, helleborusa benzeyen bu yedi zehirleyici duygunun yol açtıklarını anlatır.
İnsanlar, İlişkiler, Şirketler
‘İnsanı anlamak için çocuğu anlamak gerekir’, inancımdan hareket etmeye inanışım gibi, mitolojinin yol göstericiliğine de inanırım . Hem çocuğu gözler, dinler, çalışır, okurum hem de mitolojiye ait dünyanın neresinde ne varsa görmeye, okumaya çalışırım.
Bilirim ki, duygular ilk insandan beri aynıdır. Tarihteki savaşlar, kumpaslar, parçalanan imparatorluklar, ilişkilerdeki ihanetler, bireysel hastalıklarda Dante’nin 7 temel günahının rolü büyüktür. Hatta başarısı düşen ekiplerde, küçülme daha ötesi iflas yaşayan şirketlerde de aynı 7 temel günahı görürüm. Bu nedenledir ki insanı, ilişkiyi iyileştirmek ya da mentorluğunu üstlendiğim şirketi geliştirmek için önce bu özellikleri arayarak başlarım. Kimde, ne, hangi oranda var? Etkisi ne? İyileştirilebilir mi? İtici güç olarak kullanılıp, faydalı bir hale dönüştürülebilir mi? Yoksa bünyeden tamamen atılması mı gerek?
İnsan, ilişki, şirket; açgözlü, obur, şehvet düşkünü, gururlu ya da tembelse, içinde kıskançlık ve nefret, öfke varsa ve oranı yüksekse, tıpkı helleborusun bedene yayılması gibi insana, ilişkiye, şirkete yayılır, krizlere yol açar, sonunda da öldürür, bitirir, batırır.
Çişinizin gelmesi de insanı duygu değil mi? Gelince geldiği yere öylece bırakmadığımız da kesin olduğu göre insani de olsa 7 temel günahın enerjisini doğru yöneterek, dönüştürmenizi öneririm. Dönüşen enerji, bakış ve gücü, sorunu çözmeye gelişmeye yönlendirdiğinizde helleborusun zehirleyici değil, iyileştirici etkisini göreceğinize eminim.