Geçen haftalarda yazdığım akıl ile yürek arasında bir yerlerde tercih yapma ve verilen her kararın bir günlük değil, bir ömürlük etkisini kabul ederek karar vermeye bir de dayanıklılığı ve güncel araştırmaları ekleyelim dedim.
Araştırmacılar farelerin karar verme mekanizmalarını anlamak için, 5 tip kararı ve karar verme süreçlerini incelemek üzere bir deney düzeneği hazırlamışlar. (Seçilen farelerin insan DNA’sına %99 benzediğini ve ömürlerinin 12 hafta olduğunu, bu nedenle araştırmacılar tarafından fareler üzerinde hayati risk yaratmadan, birkaç kuşak üzerinde deneyin yapıldığını belirteyim.)
Basit kararlar kompleks kararlar
Farelerle yapılan bu deneyde kararlardan dört tanesi basit kararlara yönelikken, bir tanesi kompleks karara yönelikmiş. ‘Şu mu, bu mu?’ türündeki basit kararlar, hazza yönelme- acıdan kaçınma gibi esaslarına dayanıyormuş. Kompleks karar ise ‘Çok sevdikleri yoğun çikolataya sevmedikleri parlak ışığa rağmen ulaşmaya çalışmak mı? Yoksa daha az yoğun çikolata ve mat ışık mı?’ seçimine ilişkinmiş. (Yani haz yüksek ama ulaşmak için ödenen bedel de yüksek ya da bedel de düşük haz da.) Bence bu araştırmanın en önemli sonucu; karar vermede dayanıklılık, zorluklarla mücadele gibi özelliklere dikkat çekmesi ve farelerde bile kompleks kararlarda farklı sonuçlara ulaşabildiğine işaret etmesidir.
Duygusal insan ve kararlar
Gelelim Cambridge Üniversite’sindeki sosyal ilişkiler ve haz - sosyal heyecan duyma ile ilgili araştırmaya. İnsan beyninde orbitofrontal korteks ve ventral striatum adı verilen bölgeler vardır. Bahsi geçen araştırmada, duygusal insanlarda bu bölgelerin daha etkin çalıştığı birinci tespittir. İkinci tespit; hem çikolata ve seksten daha çok zevk aldıkları, hem de sosyal ilişkilerden haz alma ve sosyal heyecan duyma da daha yüksek skorlara ulaştıklarıdır. Kısaca duygusal insanların kararlara sosyal ilişkilerde duyulacakları hazza göre yöneldikleri söylenebilir. (Başkalarının karara ilişkin ne düşüneceklerini dikkate alma, diğerleriyle birlikte hareket etme vb.) Üçüncü tespit bu insanların beyinlerinde daha fazla gri madde olduğudur. Kesin olarak tespit edilemeyen ise gri madde fazlalığının, sosyal ilişkiler/ çikolata ve seksten daha fazla haz alma farklılıklarının, doğumla (genetik) mı geldiği, yoksa öğrenilmiş mi olduğudur.
Ödül – beyin – deneyim ve basit karar / kompleks karar
Fareler ve insanlar üzerinde yapılan sözünü ettiğim araştırmalardan şu sonuçları çıkartırsam ödül – beyin – basit karar / kompleks karar arasında kurduğum bağları daha iyi açıklayabileceğime eminim.
Basit kararlarda durum farelerde olduğu gibi basittir. İnsanoğlu hazza yönelik acıdan uzaklaştıran kararlar almaktadır. Ama ulaşılmadaki güçlükler, hazzın bekletilmesi/ ertelenmesi hatta hazza ulaşılmasının belirsiz olduğu durumlarda belirsizliğe göğüs gerilmesi söz konusu olduğunda karar almayı etkileyen en önemli üç faktör sahneye çıkmaktadır: Ödül, içsel motivasyon ve deneyim.
Ödül (net tanımlı, eylemle mümkün olduğunca yakın zamanlı ve/veya büyük ödüle ulaşana dek küçük/ara ödüllerin) olduğu durumlarda, bireylerin zorluklara katlanmaya daha yatkın ve motive olduğu çocuk eğitimi ve hatta iş yaşamında uzun süredir kabul edilen ve uygulanan bir veridir. Örneğin çocuğa, sınavda istediği notu alınca ‘başarma duygusu’nu (içsel motivasyon) yaşamayı öğreninceye dek minik ödüller koyarak, içsel motivasyonun olgunlaşmasına destek verilebilir. (İçerisinde yeme/içme olmayan- bilişsel ve/veya fiziksel gelişime uygun tiyatroya gitmek/ birlikte ormanda yürüyüş yapmak/ kitap yapmak-yazmak gibi)
Bir zorlukla başa çıkarak adım adım sabırla elde edilen ödül aracılığıyla hazza ulaşıldıysa, çocuk/ birey bu deneyimi yaşamış ve beyinde ilgili nöronlar arasında bağlantı kurulmuş olur. Bu sayede ortada daha haz yokken ve hatta çok uzakken bile, çocuk/ birey beyni amaca ulaştığında elde edeceği hazza yönelik duyguyu hisseder. Bu hissediş, içsel motivasyon kaynaklarına ve bireysel gelişime yönelik dayanıklılık ve kararlılık sağlar. Sonuç olarak kompleks kararları daha kolay vermek, acıyı/ hazzı erteleme ve hatta ulaşamama ihtimaline rağmen kararlılıkla ilerlemeyi ödül aracılığıyla öğrenilen içsel motivasyonların yarattığı deneyimler sağlar.