Covid- 19’a ve yarattığı güncel sorunlara, süreğen obsesif kompulsif bozukluk, panik atak, yeme bozuklukları ve depresyon sorunlarına ek olarak geçtiğimiz 15 günde çok sayıda ‘aldatılan kadın’ la karşılaştım, çalıştım.

Hal böyle olunca Milliyet döneminde yazdığım yazılardan bir tanesi çok uygun düştü haftalık blog yazısına.

Buyurunuz efendim:

Gözü yaşlı, kimi kocasıyla, kimi kocasından gizli gelmiş ya da – şimdilerde Skype’la- seans yaptığım kadınlar, ağız birliği etmişçesine aynı şeyden yakınıyor:

‘Kocam beni aldattı/ aldatıyor. Bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendim. Benden boşanmak istemiyor. Beni sevdiğini söylüyor, ama ben bir türlü olanları unutamıyorum.’

Aldatılan Kadın/ ‘Öteki Kadın’

Bahsettiğim kadınların ikisi dışında hepsi hafiyelikle, cep karıştırıp izleyerek öğrenmişti aldatıldıklarını. İtirafla değil. Diğer 2 kadına da ‘öteki kadın’lar mesaj atmıştı, ‘aradan çekilmesi’ için!

(‘Öteki kadın’ kavramını aldatılan kadınların hissettiklerinin etkisiyle kullandıkları aşağılayıcı kavramları kullanmamak için kullandığımı hemen belirteyim. Ve ‘öteki kadın’larla ilgili tespit ve düşüncelerimi, deneyimlerimi de haftaya yazacağımı ekleyeyim. ‘Öteki erkek’ler ise başka bir yazının konusu olsun. Evet evet, kadınlar da aldatır üstelik de sanılandan daha çok sayıda!)

Zeus ve Karısı Hera

Evli kadınların koruyucusu kabul edilen Hera’nın öyküsünü bilir misiniz?

Hera, Evrenin Efendisi çapkın Zeus’un (kimi kaynaklara göre, yedinci ve son) karısıdır. Zeus, Hera’yı çok sever, ama evlilikleri çekişmelerle doludur. Neredeyse her konuda farklı düşünür Hera kocasından. Zeus’un insanlara yakışır bir tavırla kadınlara olan düşkünlüğüne, sadakatsizliğine kızar. Kocasının sevgililerinin başına çorap örmeye çalışır. Kimi zaman da önemli kararlarda, savaşlarda da Zeus’un karşısında yer alır.

Gökyüzü Tanrısı öfkelenir buna. Hatta bir kez kendisi gibi bir tanrı olan karısını dövmeye bile kalkar. ‘Yine’ (?) de sever karısını ve öfkesi çabucak diner.  Oysa Hera, kincidir. Unutmaz aldatmaları. Hem de öylesine yoğundur ki kini, Zeus’un sevgililerinden olma çocuklarına bile zarar vermeye çalışır, çocuk olmalarına bakmadan. Gizli gizli, dolap üstüne dolap çevirerek kusar kinini. Nedendir bilinmez, Hera da her şeye rağmen sever (?) Zeus’u.

Son 15 günde karşılaştığım kadınlar, birer Hera’ydı. Evli kalmayı sürdürmeyi isteyen, onurları incinmiş, kocalarının söyledikleri tek bir tatlı söze inanmaya hazır, ama aldatılmayı yüreklerine yediremeyen kadınlar. Tıpkı koruyucuları gibi kin ve intikam ateşiyle yanan, duygusal yaralanmanın ve öfkenin etkisiyle, mantıklı düşünemeyen…

Söyler misiniz lütfen sizin çevrenizde kaç tane Hera var? Daha önemlisi siz nasılsınız bu konuda? İçinize kaçmış bir Hera var mı sizin de? Belki bir yerlerde ve zamanda siz de aldatıldınız. Belki de aldattınız. İki insan arasında kaldınız ya da eşiniz/ sevdiğiniz kişi, iki insan arasında kaldığını söyledi.

‘Bir yastıkta kocamak’ deyimini geçersiz kılarcasına, günlük hayatımızda o kocaman sert, tek parça yastıkların yerini iki yumuşak yastık alalı çok oldu. Sevgi ilişkilerini devam ettirmek eskisine oranla çok zorlaştı çünkü, ilişkilere bakış açısı farklılaştı. Beklentiler, talepler arttı. Ekonomik ve sosyal gelişmelere paralel olarak, özellikle kadınlar da kendini geliştirme/ özgürleşme çabası hız kazandı. Artık bir yastıkta kocamak adına özellikle kadınların kendilerinden, düşüncelerinden vazgeçmesi gerekmiyor. Ve aldatmaya rağmen devam etmeye karar veren kadınların da eşlerini/ sevgililerini tekrar tekrar suçlamaları ve yaşananları hatırlatmaları da bir işe yaramıyor.

İşte bu nedenlerle:

Çaresizlikten değil, hayatın birlikte daha güzel olacağına inanarak ve bire bir bu inancı yaşayarak sürdürebilmek için beraberlikleri; hayatı, ilişkiyi, sevgiyi üretmeye devam etmeli her bir birey, kendi ham taşını da yontmaya devam ederek. Kadın ya da erkek fark etmez, kendini güvende hissetmenin, ilişkileri bağımlılıktan ve zorunluluktan kurtarmanın tek yolu bu!

Elbette ilişkilerde her günün bir tören havasında ve coşkusunda geçmesi imkânsız, ama törensel günleri artırarak, özeni sürdürerek, sürekli birbirini sevindirecek oyuncuklar yaratarak, onunla ne kadar mutlu olduğunu söze/eyleme durmaksızın yansıtıp somutlaştırarak, yaşanan/ paylaşılan her anın farkına vararak, sürdürmeli birliktelikleri.

Zeus’tan farklı olarak sadakatsizliğin kendine ihanet etmek olduğunu bilerek, Hera’laşmadan, Hera’laşmaya yol açacak koşulları baştan ortadan kaldırarak…